Özümleme Ne Demek Psikoloji ?

Ramiz

Global Mod
Global Mod
Özümleme Nedir?

Psikolojide özümleme (internalization), bireylerin dışsal uyarıcıları, davranışları, düşünce biçimlerini ve değerleri kendi iç dünyalarına entegre etme sürecini ifade eder. Bu süreç, dışsal bir norm ya da davranışın, bireyin kendi içsel inançları, değerleri ve düşünme tarzı haline gelmesidir. Özümleme, bireyin çevresindeki dünyayı anlamlandırma ve ona göre davranma biçiminde önemli bir rol oynar. Birey, dış dünyadan aldığı bilgileri yalnızca öğrenmekle kalmaz, bu bilgileri içselleştirerek kendi kimliğini ve kişilik yapısını oluşturur.

Özümleme, genellikle çocukluk dönemiyle ilişkilendirilse de, her yaşta ve farklı yaşam evrelerinde gerçekleşebilir. Bir çocuk, ailesinden ve çevresinden aldığı normları ve değerleri zamanla kendi düşünce yapısına dahil eder. Bu şekilde, dışsal değerler ve davranış biçimleri bireyin kişisel ve içsel bir parçası haline gelir.

Özümleme Süreci Nasıl Gerçekleşir?

Özümleme süreci, bireyin dış dünyadan aldığı bilgileri anlamlandırarak, bu bilgileri kendi iç dünyasında kabul etmesiyle başlar. Bu sürecin farklı aşamaları vardır:

1. **Algılama ve Kabul Etme**: İlk aşama, bireyin dışsal bir davranış veya normu fark etmesi ve bu bilgiyi kabul etmesidir. Örneğin, bir çocuk, ailesinin veya okulunun belirlediği kuralları fark eder ve bu kuralların önemli olduğunu kabul eder.

2. **Anlama ve İçselleştirme**: Birey, bu davranış veya normun anlamını daha derinlemesine kavrayarak, kendi düşünce yapısına dahil eder. Bu aşamada, birey bu kuralların neden geçerli olduğunu ve ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlar.

3. **Davranışa Yansıma**: İçselleştirilen değerler ve davranış biçimleri, bireyin gelecekteki davranışlarına yansır. Kişi, artık bu değerleri ve normları sadece dışsal bir baskı olarak görmek yerine, kendi içsel bir parçası olarak uygular.

Özümleme ve Öğrenme Teorileri

Özümleme süreci, psikolojideki öğrenme teorileriyle yakından ilişkilidir. İki önemli öğrenme teorisi, özümleme sürecini farklı açılardan açıklar:

1. **Davranışsal Öğrenme Teorisi**: Davranışçı psikologlar, öğrenmenin çevreden gelen uyarıcılar ve pekiştirmeler aracılığıyla gerçekleştiğini savunurlar. Özümleme, çevreden gelen bu uyarıcıların ve ödüllerin içselleştirilmesi süreci olarak görülür. Birey, belirli davranışları ödüller veya cezalarla pekiştirilerek öğrenir ve zamanla bu davranışlar, bireyin kendi düşünce ve davranış biçimlerinin bir parçası haline gelir.

2. **Bilişsel Öğrenme Teorisi**: Bilişsel psikologlar ise öğrenmenin, bireyin zihinsel süreçleri aracılığıyla gerçekleştiğini belirtirler. Özümleme bu süreçte, bilgilerin anlamlı bir şekilde işlenmesi ve organize edilmesi ile başlar. Birey, çevresindeki bilgileri yalnızca dışsal uyarıcılar olarak görmek yerine, bunları kendi bilişsel yapılarına dahil eder.

Özümleme ve Kimlik Gelişimi

Erik Erikson’un psikososyal gelişim kuramına göre, özümleme, bireyin kimlik gelişiminde önemli bir yer tutar. Erikson, bireylerin her yaş döneminde belirli psikososyal görevlerle karşılaştıklarını ve bu görevleri başarıyla tamamlamalarının kimliklerinin oluşmasında kritik bir rol oynadığını savunur. Özümleme, bu görevlerin başarılı bir şekilde tamamlanmasını ve bireyin sağlıklı bir kimlik duygusu geliştirmesini sağlar.

Özellikle ergenlik döneminde, bireyler kimliklerini keşfetmeye çalışırken, dışsal sosyal normlar, aile yapıları ve toplumsal değerler gibi faktörlerden etkilenirler. Bu süreçte özümleme, ergenin dış dünyayı anlamlandırmasını ve kendi kimlik yapısını oluşturmasını sağlar. Örneğin, bir ergen, ailesinin veya toplumunun belirlediği değerleri benimseyebilir ve zamanla bu değerler, ergenin kendi kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelir.

Özümleme ve Ahlaki Gelişim

Özümleme süreci, ahlaki gelişimle de bağlantılıdır. Lawrence Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre, bireyler belirli aşamalardan geçerek ahlaki değerleri özümserler. Bu aşamalar, bireylerin dışsal ödüller ve cezalar yerine, içsel ahlaki değerlere dayalı kararlar almasını sağlar. İlk aşamalarda bireyler, doğru ve yanlış arasındaki farkı, ödül ve ceza yoluyla öğrenirler. Ancak ilerleyen yaşlarda bireyler, toplumsal normlar ve içsel değerler aracılığıyla ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye başlarlar. Bu süreç, bireylerin özümleme yoluyla gelişen ahlaki değerlerle kendilerini yönlendirmelerini sağlar.

Özümleme ve Sosyal Etkileşim

Özümleme, sosyal etkileşimle de sıkı bir şekilde ilişkilidir. Bireylerin çevreleriyle olan etkileşimleri, özümleme sürecinin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Özellikle aile, arkadaş grupları, öğretmenler ve medya, bireylerin özümleme süreçlerini etkileyen önemli faktörlerdir. Çocuklar, ailesinin veya diğer yetişkinlerin davranışlarını gözlemleyerek, onların değerlerini ve normlarını öğrenirler. Benzer şekilde, arkadaş grupları da bireylerin kimliklerini oluştururken önemli bir etkendir.

Medyanın rolü ise son yıllarda giderek artmıştır. Medyada karşılaşılan değerler ve normlar, bireylerin özümleme süreçlerine etki edebilir ve bu etkiler, özellikle genç bireylerde daha belirgin olabilir. Bu nedenle, medyanın sunduğu idealler ve değerler, bireylerin kendilerini nasıl tanımladıkları üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir.

Özümleme Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar

Özümleme süreci her zaman sorunsuz bir şekilde gerçekleşmeyebilir. Bireyler, içselleştirmeleri gereken değerler arasında çatışmalar yaşayabilirler. Örneğin, bir birey ailesinin değerleriyle toplumun değerleri arasında bir uyumsuzluk hissedebilir. Bu tür durumlar, özümleme sürecinde zorluklara yol açabilir ve bireyin kimlik gelişimini engelleyebilir. Ayrıca, çevresel faktörler, bireyin özümleme sürecini zorlaştırabilir. Aile içindeki stresli durumlar veya toplumsal baskılar, bireyin dışsal normları kabul etmesini ve içselleştirmesini zorlaştırabilir.

Sonuç

Özümleme, psikolojik gelişimin önemli bir parçasıdır. Bu süreç, bireylerin çevrelerinden aldıkları bilgi ve değerleri içselleştirerek, bunları kendi kimliklerine dahil etmelerini sağlar. Özümleme, yalnızca çocukluk döneminde değil, hayatın her aşamasında devam eden dinamik bir süreçtir. Bireylerin dışsal normları ve davranış biçimlerini anlamlandırarak içselleştirmesi, psikolojik sağlıkları ve kimlik gelişimleri açısından kritik bir rol oynar. Sosyal etkileşimler, aile ve medya gibi faktörler de özümleme sürecinin şekillenmesinde önemli etkenlerdir. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi, bireylerin toplumsal uyum ve içsel tatmin sağlamalarına yardımcı olur.
 
Üst